23 Ağustos 2009 Pazar

Elde kalan

Yıllarca, elini avuçlarımın içinde tutabilmek için aşk orucu tuttum. Bir çocuk gibi sürekli denedim orucu yemeyi. Gözlerimde bir afacan çocuk edasıyla ellerimi uzattım sıcaklara, iki satır aşk, bir kaç güzel söz edip, bir gülümseme, biraz mahcubiyet almaktı istediğim. Ancak sevdan herdaim bir kürek kum attı bu saman alevlerine. Elim koynumda kaldı her seferinde.

Soğuk bahar akşamlarında, yokluğundan, her iki yanımda dondu yıldızları izlerken. Kış günlerinde sağ elim hep buz kesti. Şiirlerim hep boş kağıtlarda karalandı, boş duvarlara okundu. Yazılarımı hep ayrılıklar süsledi.

Bir kaç yaz yaşadık beraber. Ankaranın o sıcağında ne kadar yaşanırsa işte, yaşadık aşkı.

Oysaki Ankarada kış yaşanırdı aşklar. Ayaz vururken belirleyemediğin bir yönden, ben ısıtacaktım ellerini, saçlarındaki kırağılara inat dayayacaktım çenemi. Soğuktan aklar kaplarken gözünün bebeğini, bakarak ta derinlere, ne nağmeler dizecektim gönlünün bam teline.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder