23 Ağustos 2009 Pazar

Yoksun ya!

Sen gülerken hep sol yanından 45 derecelik açı ile izlerdim. Gamzelerinin en güzel göründüğü açıdan. O küçük oyukta sakladım aşkımın sana dahi yansımayan ışıltılarını. Her ne kadar hayran olsamda büyüsünü bozmadım o küçük ve bir o kadarda büyük mahremiyeti. Ve bir tek gün o gamzelerden öpmedim, hep kıyısından hep köşesinden, yanından yöresinden...

Koltuk altlarından süzülüp ayva göbeğinde birleşince ellerim, açardım o mazbut pencereleri. Senin sevdiğim herşeyi orada topladım. Hasretini doldurduğunu sanarken zaman, yitik anları onlarla geçirdim. Yitik değil o zaman deme sakın. Sensiz her dilim yitik, sensiz her kader silik.

Kızılay hatırlarmı acaba seni, beni, bizi... Bir zamanlar düşünmüşlüğüm vardır böyle ucube kelamları ve hatta zikretmişliğim. Bak kaç yıl geçti, kaç kız, kaç kadın... Ama hala senin saçların var o bulutta, sana benziyor her rüya hurisi...

14 Şubat 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder